Google

Ben iyiyim de, çevrem kötü...

30 Temmuz 2014 Çarşamba

Kel Kadın

Sabahları uyandığında perdeyi ve pencereyi açmaya ve güneşi görüp havanın kokusunu almaya ihtiyacı yoktu onun. Geceleri tavanından görünen yıldızları izlemek yetiyordu ona. Ona göre, güneşin kuvvetli ışıklarına gerek yoktu o kadar da. Işıkların gücü artınca görünecek şeyler farklılık göstermiyordu nasılsa ve tasarruf etmek lazımdı! Hem zaten güneşe bakıp bir şeyler söylemek; onunla konuşmak zordu. Evet, biraz “kızgın”dı ve bir şey söylemeye gelmiyordu pek:) Yıldızlar daha sevecendi sanki. Yerlerinde kıpırdamadan duramadan; heyecanla ve merakla söylenenleri bekliyor ve sonra yavaş yavaş kaçışıyorlardı.
Günün ışıkları yandığı sıralarda hızla ve telaşla yolduğu saçlarıyla ilgili planları vardı onun belki de. O, Rapunzel’in ayrı bir versiyonuydu! Hayallerine ulaşmak için tutunacak telleri biriktiriyordu gizli “yer”lerde. O’na o telleri sayması bunun için söylenmiş olmalıydı: bir gün onları birleştirip, hayallerine ulaşması için. Böylece hayalleriyle bir bağlantı kurabilirdi. Ama bir şeylerin elinde olması ve çok sayıda olması her zaman iyi bir anlama gelmiyormuş!:)
Olması gereken her yaşta olmuştu artık. O’na dedikleri gibi… 9 yaşında oldu… 12 yaşında oldu… 15 yaşında oldu… 18 yaşında oldu… her sözü dinleyip, söyledikleri tüm yaşları yaşamıştı. Yaşlanması işe yaramayınca, aşık olması gerektiği söylendi O’na! Söylenen her şeyi yapmak istemiyordu artık. Hayatına bu kadar müdahale yeterliydi! O’na kalsa mutlu sonlara gerek yoktu zaten. Tüm odaları terk etti. Güneş ışığına gerek yoktu. Zaten sırt ağrılarına bile iyi gelmemişti. Karanlık bir koridor seçti. Nasılsa görmesi gereken her şey yine aynı netlikte görünebiliyordu. O da tasarruf etti. Mesela elektrik ve sudan! Kendi kaynaklarından harcamış olduysa da en azından maddi bir kayıp yaşatmadı!
20 yıllık alışkanlıktı ne de olsa giderek artan. Bırakmak zordu tutunması için biriktirmiş olduğu ipleri. Birleştirilemeyecek kadar kopuklardı ve birbirlerini tutmamaycak kadar da güçsüz. Aslında Rapunzel’in ayrı versiyonu falan değildi o! Kurdurulmuş hayalleri gerçekleştirmek için önüne oyalayıcı bir yöntem konulmuş bir “çöp ev” sahibiydi. Evini temizleyip, oradan çıkardığı samanlarla doğalgazdan tasarruf edebilirdi mesela.
Cesaret, doğru cümleleri kurmaktı: arkasından söylenenler veya yüzüne söylenen ima dolu cümleler değildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yandex.Metrica